26 Şubat 2012 Pazar

Birazcık soluk; Büyük Ada

Her gittiğimde farklı etkiler ada beni. Her seferinde faklı düşlere farklı hislere salar. Hep aynı dokunuşu ise huzuru ile yapar. Verdiği doyumsuz huzur ile.

Sabah miskince uyanmıştım ki balkona çıkar çıkmaz aklıma ada geldi, ne güzeldi hava.. bugün gitmeli.. Hemencik kahvaltı edip yola düştüm. Aklımda bir türkü, aylaklığımla yollardayım. İlk durağım Kabataş adalar iskelesi;


Kabataş' tan binilen vapurla ada yolculuğu başlar. Yolculukta kimi zaman söylediğim türkü eşlik eder bana, kimi zaman martılar,


Kimi zaman Freud ve psikanaliz,



ve her zaman denizin köpüren ve sakin yanı...


Yol boyu gayet renkli gözlemler yapma fırsatım oldu tabi. Bin bir renkte insanlar.. Fotoğraf makineme aktaramadığım ne çok şey varmış tüm günü gözden geçirince tekrar şekillendi aklımda. Vapur sakince ilk durağına yanaşır; 

İlk durak Kınalıada heyecanla inişler kavuşmalar ayrılıklar ve sımsıkı sarılmalar var..



Kınalıada'nın ismini ve bakır madenlerinin etkisiyle ve üzeri makilerle kaplı olduğu dönemlerde kızıla çalan toprağının renginden dolayı almış. Minik bir şey öğrendim güzelmiş...

Sonra ki durak burgazadası..

Burgazada'yı pek bir severim efenim. Naif, sakin, huzurlu bir yer. Fazla kozmopolit bir yapısı var. Kilise elbetteki her adada var ama Burgazada'da havra ve cem evi de mevcut. Ayrıca giderseniz Kalpazankaya'da  güzel bir levrekle rakınızı mutlaka için.. Manzara ile birlikte muhteşem bir keyiftir...


Sonra ki durağımız Heybeliada..

Heybeliada'ya gitme fırsatım olmadı burada da dolaşmak istiyorum. Hele sözlükte hakkındaki entryleri okuyunca daha da arttı merakım. en yakın zamanda buraya mutlaka gelmeli. 



Ve sonunda Büyükada  huzurla sokaklarında dolaşmak, arınmak güzel. Buraya geldiğiniz de çokça yer göreyim ama pek de yorulmayayım istiyorsanız mutlaka bisiklet kiralamalısınız. Yok ben yürümeyi severim diyorsanız tüm adayı yürüyerek gezmek pek bir zor olacaktır. Ama bence de tek başına yürümek pek keyifli. Aya yorgi 'ye mutlaka çıkmalısınız. Oradan seyredeceğiniz manzara doyumsuzdur..






Şimdilik bu kadar. Güzel günlerde güzel yaşantılarınız olsun.... Sevgilerle kalın..













1 Şubat 2012 Çarşamba

Gece

Gece sessiz gece kör kanlık. Derin ve düşünceli. Koyu lacivert Ankara buz soğuk.. Hepimizin akıldan geçen milyonlarca düş -15 de gökyüzüne dağılmakta. Yükselen sessizlik geceye çok yakışıyor. Her köşeden bir yürek çıkmakta karşına bir düşünde bir hayal. Belki askere gitti nişanlın yada baban kuru yük gemisinde mi çalışıyor? Van'da bir deprem çadırında mısın yoksa? bedenin değil yüreğin mi üşüyor en çok? yatmadan önce romantik bir film izleyip keşkeler mi çektin içinden? çok mu yoruldun bugün çalışırken? para kazanmak ne zor iş. hayatını mı düşünüyorsun yoksa? ne istiyorum?  ne yapıyorum? yada nöbet tutmak zorundasındır belki hastanede. insanların tek dileği sağlıkken sen sevgilinin koynunda uyumayı mı diliyorsun yoksa? özlemlerin mi var? çocukluğuna, gençliğine, ölmüş annene yada yitirdiklerine? belki de kurduğun tek düş vitrinde gördüğün çizmedir. Etrafındaki her şeye inatla kayıtsızca. Ruhunu dinlendirmeye ihtiyacın vardır belki. En çok huzur diliyorsundur bu günlerde. yada başarı, güç, inanç belki... Tüm inançlarını yitirdiğin dönemde misin yoksa? her şeye isyan ettiğin dönemde. yada çok önemli bir sınava mı hazırlanıyorsun? o sınava her gün girdiğini bilmeden. Yarın sabah kahvaltıya ne hazırlasam diye de düşünebilirsin. Şuan şarabından bir yudum almış sigarandan bir fırt çekmiş halının desenlerine bakıyor da olabilirsin. Bu sefer aklından hiç bir şey geçmeden. Oğlun 3 aylık olmuştur belki bugün. Emzirip şimdi yatağına koymuşsundur belki. Gece vardiyasına mı yetişeceksin yoksa? alnının teri karışacak özlemine. Pavyona gelen ter kokulu adamın kollarının altında rakı içiyor olabilirsin kim bilir?.. Hücredesiniz belki bağlamanın tellerine dayanmış Ali herkesin yüreğini uçurmuş oradan. Dile gelmeyen milyon tane yaşamdan birisindesin işte yüreğinle. Dünyada bir yerde insan olmaya çalışarak.

güzel yüreklerde,sevgilerde kalın.